--- HİKAYE ---
 

 

Hasan ile Tarık aynı mahallede yaşayan kapı komşusu iki ailenin çocuklarıydı. Aileler    birbirlerini çok yakın dost olduğu için iki arkadaş arasında yakın arkadaşlık olmuştu. Öyleki  Yedikleri , içtikleri ayrı gitmiyordu nerede ise. Birbirlerini çok seven iki kardeş gibiydiler. Bebeklik dönemleri bitmiş yaşıt olan iki arkadaşın aynı mahhalede  bulunan Atatürk İ.Ö.Okuluna  kayıt oldular. Artık yasları 6’yı doldurmuş 7 den gün almışlardı. Okul çağları başlayınca Hasan ile Tarık arasında okumaya; derslerine özen göstermede farklılıklar oluşmaya başlamıştı. Tarığın Ailesi biraz daha varlıklı ve kültürlü aile olduğundan bu düzenli yaşantıları çocukları Tarık’ın daha düzenli ders çalışmasına yansımış ve Tarık’ta derslerinde oldukça başarılı olmaya başlamıştı.

       Hasan ise çeşitli nedenlerden sıkıntısı olan bir ailenin çocuğu olduğundan biraz daha haylaz ve yaramazlık huyları edinmişti. Öyleki; anne ve babası şiddetli geçimsizlikten dolayı ayrılınca ilgisiz sevgisiz kalmıştı. Hasan bu yüzden düzensiz bir yaşantısı olan ailenin ilgisizliğinin etkisi ile gittikçe haylazlaşıyor ve okulunuda önemsemiyor zor zahmet sınıf geçiyordu.

       İki arkadaş ilköğretim 5.ci sınıfına gelmişti. Tarık okulda öğretmenleri tarafından takdir ediliyor başarılarından dolayı örnek olarak gösterilirken; Hasan çoğu zaman okula bile gelmiyor sokaklarda dolaşıyor, geldiği zamanlarda akla hayale gelmicek yaramazlıklar yapıyor herkesi kendinden soğutuyordu.

       Birgün Tarık’a okula gitmeyip oyun oynamaya gelmesini teklif etmişti. Çünkü Hasan kendisi gibi arkadaş grubu oluşturmuş; birlikte hareket ettikleri serseri mangası adı altında etraflarına zarar veren eylemler yapıyorlardı. Bu yüzden adını çete verdikleri guruba Tarık’ıda dahil etmeye çaba gösteriyordu. Tarık Hasan’ın bu duruma düşmesinden rahatsız olduğu gibi üstelikte kendisini bu tür saçmalıklara davet etmesini kızıyordu. Ne kadar üstelesede arkadaşının bu tavır ve davranışlarında düzelme olmadığını gördükçe ondan uzaklaşmaya başlamıştı. Tarığ’ı kendi guruplarına katamayacağını anlayan Hasan; aklı sıra dalga geçiyor hakaretler ediyordu çocukluk arkadaşına :

-         Sen inekmisin bu kadar dersten başka bi şey bilmiyorsun.

Öyleki daha ileri gidip :

-         Okuyupta ne olacaksın. Bu gidişle ders çalışmaktan deli olcaksın. Ne var bu kadar ders çalışmakta. Boşver okumayı gel bize katıl çok eğlenceli.

Diyerek dalga geçiyorlar sözde alay ediyordu. Hasan artık zaptedilemez olmaya başlamış daha kötü alışkanlıklar ve arkadaşlıklar yapıyordu. Bu yüzden daha sıklıkla okula gelmiyor idi. Korkulan olmuştu Hasan tinerci arkadaşlar edinmeye başlamıştı. Artık okulada gelmiyordu. Okulu bırakmıştı. Tarık arkadaşının bu durumuna iyiden iyiye üzülmüştü. Ne kadar üstelesede Hasan onu tersliyor aşalıyor hakaret ve küfürler ediyordu.

 

       Aradan yıllar geçiyordu. Tarık üstün gayretinin çalışmasının karşılığını eğitimine yansıtıyor bir bir başarı basamaklarını çıkıyordu. İlk öğretim dönemini okul birincisi olarak bitirmiş Anadaolu Fen lisesini Türkiye 1.cisi olarak kazanmıştı. Orada da ailesinin ve öğretmenlerinin gururu olarak yine Türkiye 1.cisi olarak Üniversite sınavını kazanıp çok istediği ülkemizin sayılı Üniversitesinde TIP Fakültesine kaydını yaptırmıştı. İdeali hep insanlara hizmet aşkı ile büyüyen çalışkan Tarık; okulunu yine üstün başarı ile bitirmenin onurunu yaşıyordu. Emeğinin karşılığını almaya başlıyordu artık. Artık doktor olmıuş ve kariyerinde önemli başarılar kazanıyordu. Artık aranılan bir doktordu. Öyleki; çok başarılı ve ülkemizin en önde gelen doktoru idi. Parmakla gösteriliyor itibar üstüne itibar kazanıyordu.

      Yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye yakın Önemli bir hastanede uzman doktor görevlendirildiğinde çok mutlu olmuştu. Göreve başlamıştı. Günlerden bir gün hatanenin acil servisine Durumu oldukça ağır olan bir hasta gelmişti. Koşarak hastanın yanına gitti. Her tarafı kesikler içinde ve aşırı kan kaybediyordu. Beliki aşırı alkollü ve üstü başı aşırı derecede kirli ve pislik içindeki bu kişi; dövülerek ve bıçaklanarak bi kenara atılmıştı. Vucudunun değişik yerlerinde önemli derecede kesikler olan kişiyi acilen ameliyata aldı. Halinden kimsesiz saçı sakalı birbirine karışmış sokaklarda yaşadığı her halinden belli olan bu zavallı alkolik ve acınak bi durumu içler acısı idi. Tarık derhal müdaheleye başlamış ve saatler süren operasyonla hastayı hayata döndürmüştü. Uzun süren ameliyat ardından odasına çekilmiş dinleniyordu. Biraz sonra hastanın kimliği tespit edilmiş durumu ve kimliği hakkında bilgi vermek için hastane görevlisi doktor Tarığ’a evrakları getirince aldığı haber karşısında şok oldu. Biraz önce hayatını kurtardığı kişinin çocukluk arkadaşı ve kendisi ile alay eden dalga geçen Hasan olduğunu görünce şaşırdı ve bir o kadarda üzüldü.

       Ertesi gün komadan çıkan Hasanın odasına kontole gitti. Hayata dönen Hasan kendine gelmişti. Güçlükle konuşuyordu. Odaya girince Hemşirenin kendinsini kurtan doktorun geldiğini söyleyince sevinçle gözleri güldü. Kendisini kurtaran doktorun adını öğrenmek istedi.

-         Beni ölümden kurtaran doktorun adını öğrenebilirmiyim. Dedi.

Ne diceğini nasıl söyleyeceğine zolanan doktor Tarık :

     -     Adımmmm. ‘’ okuyupta ne olacaksın Tarık ‘’.